KAPADOKYA GEZİLECEK YERLER




Gezi notlarıma başlamadan önce biraz Kapadokya'dan bahsetmek istiyorum.

Güzel atlar ülkesi.

Kapadokya; Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ'ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar tarafından aşındırılmasıyla oluşan bölge olarak ortaya çıkmış.
Kapadokya için sadece Nevşehir'i kapsar gibi bir yanlış algı var. Oysa Kırşehir, Niğde, Aksaray, Kayseri ve başta Nevşehir olmak üzere illere yayılmış.

Bu kadar çok şehre yayılan bir bölgede çok fazla gezilecek,keşfedilecek nokta var. Kapadokya'yı adımlamaya başladığınız anda bir masal diyarına dalmış gibi hissediyorsunuz ve asla içinden çıkmak istemiyorsunuz. Bu 4 günlük masalın sonsuza kadar Kapadokya'da mutlu yaşadılar şeklinde bitmesini isteyerek ayrılık vaktini karşılıyorsunuz.

Bir daha Kapadokya'ya gelmek dileğiyle.

Hadi şimdi size biraz deneyimlerimden bahsedeyim. :)

Tam anlamıyla hem gökyüzünde hem yerin altında bol tırmanmacalı, bol inişli bir gezi oldu bizimkisi. Siz bu kadar tempolu bir gezi istemiyorsanız da seçeceğiniz birkaç yeri toplu taşıma araçları ile de gezebilirsiniz. Ama özel aracınız olmadan ya da bir tura katılmadan bölgeyi tam anlamı ile gezmek çok güç.Bir de kısıtlı zamanınız varsa mutlaka bir tura katılın derim.

NASIL ULAŞILIR?


Kapadokya'ya çok fazla ulaşım seçeneği mevcut. Ben İstanbul'dan Kayseri'e uçakla gelip sevgili otelimizin bize ayarlamış olduğu "shuttle"ı kullanarak bölgeye ulaşmayı tercih ettim.

Uçak ile:  Gidiş-dönüş için 200 lira ödedim ki hem saat açısından hem de maliyet açısından en uygun seçenekti. "Shuttle" için ise tek seferlik 25 lira ödüyorsunuz. ("Shuttle"ı sadece konaklamakta bulunduğunuz otel sağlamıyor. Daha önceden İnternet üzerinden Shuttle hizmeti sağlayan firma ya da tur şirketleri ile anlaşarak da bu hizmetten yararlanabilirsiniz.)

Kayseri'den Ürgüp'te bulunan otelimize yaklaşık 40 dakikada ulaştık.
Siz de uçak tercih edecekseniz bence Kayseri Havalimanını tercih edin. Hem daha çok sefer mevcut hem de maliyet açısından daha uygun.

NEREDE KALINIR?

Ulaşım seçeneklerinin çokluğu gibi konaklama seçeneği de çok fazla var. Ben konaklamak için merkezi ve her yere yakınlığı açısından Ürgüp'te kalmayı tercih ettim. Otel olarak da "Cave Konak Otel"i tercih ettim.
İlk defa gittiğim için hiçbir şekilde bir değer yargım yoktu otel hakkında. Ayrılık vakti geldiğinde iyi ki bu oteli tercih etmişim dedim. Sizin rahatınız için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar ve misafirperverliklerini hiçbir çekincede bulunmadan başınızdan aşağıya boca ediyorlar. Tüm samimiyetimle söylemem gerekir ki bugüne kadar kalmış olduğum bütün oteller içinde en samimi,en yardımsever otel burasıydı.

Bir dipnot eklemem gerekir ki son gün kahvaltıya geç kalmış olduğumuz halde bizim için özel olarak bir masaya kahvaltı hazırlanmıştı ve karşılığında bir teşekkürden başka bir şey beklemiyorlardı. Söylemeden geçemedim :)

Otel Ücreti: Fiyatlandırma kişi başı değil oda olarak ödeniyor. Günlük 160 lira ödeyerek otelde konaklayabilirsiniz.
Ayrıca otel sahipleri sizlere, en doğru gezi noktalarına yönlendirip, rahatça bölgeyi gezdirecek turları ayarlıyor.

Otelin internet adresi: www.cavekonak.com

(Otelden manzara)


1. GÜN:

Otelimize 12 gibi yerleştikten sonra otelin sahibi Coline Hanım'dan civarı gezebileceğimiz yerleri öğrendik ve hemen harekete geçtik.

Ürgüp Müzesi: 











Çok ufak bir müze burası ama gelmişken içeriye girmeden dönmeyin derim. İçerisinde Ürgüp ve civarına ait arkeolojik buluntular, kaya ve mineral örnekleri var. Ayrıca 18-19 yy ait kadın takıları, gerdanlıklar,ufak araç gereçler ve o yüzyıllarda kullanılan giysiler var. Müzenin girişinde mamut dişinin sergilenmesi de oldukça şaşırtıcıydı bizim için. 

Müze Ücreti: Müzeye giriş ücretsiz.
Adres: İmran Mahallesi, Kayseri Cad. No:39, 50400 Ürgüp/Nevşehir

Asmalı Konak: 

Nevşehir'e gelmişken bir zamanların efsane dizisi Asmalı Konak dizisinin çekildiği konağı görmeden olmazdı dedik. Bu dizi Nevşehir'in turizmine çok büyük katkılarda bulunmuş ve tanıtım açısından da oldukça büyük öneme sahip.





Asmalı Konak Ürgüp Merkeze sadece 800 metre mesafede. Ürgüp'ün tarihi yapısı içinde kaybolurken Asmalı Konak'a hemencik ulaşmış oluyorsunuz. Konağa ulaşmadan hemen evvel dizisinin anısına yapılmış heykeli göreceksiniz. Heykelin üzerinde dizide emeği geçen herkesin ismi yer almakta. 



İçeriye girdikten sonra dizinin çekildiği odaları ve bahçeyi gezebilirsiniz. Ben diziyi pek izlememiş olsam da keyifli bir deneyimdi.

Konak Giriş Ücreti: 2 TL 
Adres: Yunak mahallesi, 50400



Turasan Şarapçılık: 




Asmalı Konak'ın hemen ilerisinde bulunuyor ödüllü şarapları ile ünlü Turasan. 

İkramı bu kadar seven bir şehir daha gezmedim. Yeri gelmişken şunu da belirtmeliyim ki Ürgüp'te hangi dükkana ya da hangi kuruyemiş dükkanına girerseniz girin size ürünlerini ikram etmekten asla çekinmeyen bir esnafla karşılaşıyorsunuz. 
Özellikle Doğa Kuruyemiş & Şekerleme daha önceden tattığımız ya da yeni tanıştığımız bütün ürünlerini hiç çekinmeden bize denetti ve bundan keyif aldığını bize hissettirdi. 

Turasan Şarapçılık'ta ikram ve konukseverlikten asla geri kalmayarak normalde 20 liraya yapılan 4 adet şarap tadımını ücretsiz olarak denememizi sağladı. Gerçekten çok büyük bir sevecenlik besleyerek oradan ayrıldık. Üzümü ile ünlü Nevşehir'den Turasan Şarapçılık'a uğramadan ayrılmayın derim ve güzel şarap içmekten keyif alıyorsanız da buradan şarap almayı ihmal etmeyin. 


Bizim favorimiz Kalecik Karası oldu. :) 

Adres: Yunak Mahallesi Tevfik Fikret Cad. No: 6A-B Ürgüp











Temenni Tepesi:  





Ürgüp'ü tepeden görmek istiyorsanız burayı tercih edin demek isterdim ama tepeye çıktığınızda karşılaştığımız manzara biraz hayal kırıklığına uğrattı bizi. Kapadokya'nın yapısına biraz ters bir tarafa doğru manzarası. Ama siz yinede kısa bir yokuş çıkarak tepeye ulaşabilirsiniz.

Ayrıca yukarı çıkarken yol boyunca hediyelik eşyalar satan dükkanlar mevcut. Oradan kendinize ya da sevdiklerinize hediyeler alabilirsiniz.


2. GÜN:





Günümüze Kapadokya'ya gelmişken yapılmadan dönülmemesi gereken balon turu ile başladık.

Otelinizden sabah saat 05:00 civarında alınıyorsunuz. Evet bizde ilk başta bu kadar erken olur mu gibi yakınmalar ve tepkilerde bulunduk ama sonradan öğrendik ki kullanılan balonlar öğlen saatlerinde güneşle birlikte ısınıyormuş ve bu ısınmayla birlikte tehlikeli bir hal alabiliyormuş. Ayrıca güneşin doğuşunu havadan izlemeyi kaçırmamak için erken saatleri seçiyorlar.

Balonun kalkış yapacağı noktaya ulaşmadan önce çay,kahve ve ufak tefek atıştırmalıkların olduğu bir masada durduk ve az da olsa karnımızı doyurduk.

Yolculuğumuz balona ulaştıktan yaklaşık yarım saat sonra başladı. Hazırlık aşaması sürerken bizden daha önce yolculuğuna başlamış olan balonların gökyüzündeki şölenini izleme imkanı bulduk.

Benim çok istediğim bir şeydi bu deneyimi yaşamak. Bence ölmeden önce yapılması gereken şeyler diye listeler var ya Kapadokya da balona binmekte o yapılması gereken şeylerin içinde olmalı.

Sepetlerimize bindiğimizde sadece 7 kişi vardı balonda. Biz mevsimsel bir şey diye düşünmüştük ama şu an ki turistlerin azlığı nedenmiş buna. Normalde her mevsim dolar taşarmış. Şans mı şanssızlık mı pek bilemedim ama turizm açısından üzücü.

Balonumuz havalandığında Göreme, Kızıl Vadi, Zelve civarında 1 saat boyunca uçtuk. Uçuş sırasında korkulacak hiçbir şey yok. Gökyüzünde hafif hafif süzülüyormuş hissine kapılıyorsunuz. Tecrübeli pilotlar eşliğinde Kapadokya'yı yukarıdan izliyorsunuz.


Tecrübeli pilotumuz inişi tam da bizi bekleyen ve sepetimizi taşıyacak minibüsün arkasına yapıyor ve sıcacık, sorunsuz bir şekilde gezimizi noktalıyoruz. Ben bu tura bayıldım. Oldukça büyüleyici, romantik ve eşsiz bir deneyimdi. İndikten sonra bizi bekleyen şampanya (meyveli ve alkolsüz) patlatma merasimimiz oldu.Ayrıca turu tamamladığımıza dair madalyalarımız da ölene kadar saklayabileceğimiz bir anı olarak bizde kaldı.

Fiyat: 220 TL. (Nisan ayına kadar balona binmeyi tercih ederseniz fiyatlar 220 civarında. Nisan ayından sonra artıyormuş.)

Balon turumuz bittikten sonra servisler ile otelimize bırakıldık.İkinci gün için balondan sonra otelimizin bizim için ayarlamış olduğu kırmızı tur denilen ve Göreme,Uçhisar bölgelerini kapsayan tura katılmak için servisi bekledik ve kahvaltımızı ettik.

Tur Şirketi: Otelimizin bizim için ayarlamış olduğu Cappadocian Quide / Angelos tur şirketi ile çok rahat,samimi ve bilgilendiriciydi. Turdan oldukça memnun kaldık. Hem rehberlerimizin bizimle ilgilenmeleri ve dolu dolu bilgi vermeleri hem de tur şirketinin samimi davranışları bizi çok memnun etti. 09:30 civarında servisimiz geldi ve yolculuğumuza başladık.

1. Uçhisar Kalesi: 




Uçhisar Kalesi ilk durağımızdı. Kaleye çıkmak oldukça zor olduğu için sadece uzaktan bakmak ile yetindik ve kale hakkında bilgiler edindik. 1950 yıllara kadar insanlar kale içine oyulmuş odalarda yaşamışlar.

Adres: Tekelli Mahallesi 50240 Uçhisar Belediyesi


2.Göreme Açık Hava Müzesi: 


Kapadokya'ya gelmişken görmeden ayrılmamanız gereken duraklardan en önemlisidir belkide burası.

Bir vadi oluşturan alanda kaya blokların içine kiliseler, yemekhaneler, oturma mekanları kayalar oyularak kullanılmış. Hz İsa ve Hz. Meryem'in hayat hikayeleri duvarlara işlenmiş. Rehberimizin vermiş olduğu ilginç bir bilgiye göre burada yaşayan insanlar bu figürlerin belirli kısımlarını kazıyıp sularının içine katarak içmişler ve şifa bulmaya çalışmışlar. Ya da yine bu figürleri sökerek onların yanlarında olduklarını düşünmüşler.

Vadide Elmalı Kilise, Yılanlı Kilise,Aziz Barbara Kilisesi, Çarıklı Kilise ve Karanlık Kilise görülmesi gereken en önemli kiliselerden.Karanlık Kiliseye girmek isterseniz ekstra 10 lira ödemek zorundasınız.(Müze Kart geçmiyor.)



Kiliseler iki farklı teknikle boyanmış. Birincisi doğrudan kaya üzerine yüzeyi düzeltilerek yapılan boyama, bir diğeri de kaya üzerine yapılan secco ve fresko tekniği ile yapılan boyama.


Ayrıca kiliselerde; Haç, geometrik motifler, Hz. İsa'nın hayatına dair resimler, İncil, dört melek oldukça resmedilmiş.
Kiliselerin içerisinde flash ile çekim yapmak yasak.





Fiyat: Müze Kartınız varsa giriş ücretsiz. Ayrıca tur ile gittiyseniz de müzenin giriş fiyatı turdan düşüyor. Her yazımda söylediğim gibi müze kartını mutlaka çıkarın. :)
Müze kartınız yoksa da fiyat: 30 TL

Müze Saatler:
Nisan-Ekim Yaz Saatleri: 08:00 - 19:00
Kasım-Mart Kış Saatleri: 08:00 - 17:00

3.Avanos Çömlek Atölyesi: 

Turumuza çömlek atölyesi ile devam ettik.Çömlek yapımını tecrübeli sanatkarlardan öğrendik ve çömlek yapımını denemiş olduk.

4. Paşabağ Vadisi: 


En güzel Peribacaları'nın bulunduğu yer burasıymış. Kapadokya bölgesinde benzersiz olan mantar formundaki Peribacaları'nın bulunduğu ve


henüz oluşmaya başlamış Peribacaları'nı ya da ömrünü tamamlamış olan Peribacaları'nın en güzel incelenebildiği nokta.


Vadi keşişlerin inzivaya çekildiği hücreler ile dolu. Burası Peribacaları'nın arasında mükemmel bir yürüyüş alanı ayrıca. İrili ufaklı bir sürü Peribacaları'na dokunarak, onların oluşumunu seyrederek yürüyüşünüzü tamamlayabilirsiniz.

Rehberimiz Paşabağ ile ilgili bir hikaye anlattı ki inanması size kalmış.:) Bu bacalarda gerçekten periler saklanırmış ve bu periler ve insanlar huzur içinde yaşarmış. Eğer bir peri ve insan aşık olup evlenirse bu büyü bozulacakmış. Tabi beklenen olmuş ve peri ile insan birbirlerine aşık olmuşlar. Bu dostluğun sonu da bu şekilde gelmiş. Dediğim gibi inanması tamamen size kalmış. :)

Giriş Ücreti: Giriş ücretsiz. Ayrıca kendi aracınız ile geldiyseniz otoparkta ücretsiz.
Adres: Zelve Yolu, 50500 Çavuşin Köyü/ Avanos



5.Hayal Vadisi/ Devrent Vadisi: 


Bu vadide o kadar çeşitli peribacaları mevcut ki hepsini farklı bir şekle benzetiyorsunuz. O yüzden de adına Hayal Vadisi demişler. En ünlüsü muhtemelen herkesin bildiği "deve" figürü.

Biz Hayal Vadisi'nde Peribacaları'nı şekillere benzeterek küçük bir yarışma yaptık. Siz de bu oluşumlarla ufak bir oyun oynayabilirsiniz. :)) Ben bir tane Peribacası'nı pokemona bile benzettim. Tamamen sizin hayal gücünüze kalmış. :)

Vadinin üst kısımlarına çıkın. Biraz zor ve dik olsa da yukarı çıktığınızda görüntü muhteşem.Ayrıca yerleşimi sağlayan oyuklar burada olmamış.

Vadiye girmek ücretsiz. Ayrıca Arabanızı çok rahat park edebileceğiniz ücretsiz bir otoparkı mevcut.

Tur Fiyatı: Turumuzun fiyatı yemekte dahil Müze Karta 90 TL. Müze Kartınız yoksa müzelerin fiyatları da ekleniyor.

3. GÜN

Yine çok memnun kaldığımız tur şirketi ile yeşil turumuza saat 09:30 sularında başladık. Yeşil tur biraz daha yorucu, biraz daha tırmanmalı,inmeli,çıkmalı.O yüzden ayağınıza giydiğiniz ayakkabı çok önemli. Rahat bir spor ayakkabı bu tur için ideal.

1. Derinkuyu Yeraltı Şehri: 




Klostrofobiniz var ise pekte tercih edebileceğiniz bir yer değil. Fakat tüneller ve merdivenler dışında tavanı oldukça geniş bir gezi alanı ortaya çıkıyor. Ben biraz cesaretli olun ve bu yeraltı şehrini kaçırmayın derim.

14 kat varmış yerin altında ama sadece 7 kat derine kadar inilebiliyor. Yeraltı şehri büyük bir kalabalığı barındıracak ve ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri şekilde oluşmuş. Düşmanların zulümlerinden saklanarak kendilerini korumuşlar bu şehirlerde.


Bütün odalar birbirlerine bağlı ve çok dar geçişler ile ulaşım sağlanıyor. Tünellerde taş silindirler bulunuyor. Düşman geldiğinde bu taş silindir deliğin önüne gelerek yolu kapatıyor ve düşmanların içeri girilmesini önlüyor.Haç şeklinde ibadetlerini yaptıkları bir oda da mevcut. Ayrıca su kuyuları, sarnıç, mezarlar ve havalandırma bacalarını da görebilirsiniz.


Giriş Ücreti: Müze Karta Ücretsiz.
Müze kartınız yoksa 25 TL

Saatler: Nisan-Ekim Yaz Saati: 08:00-19:00
             Kasım-Mart Kış Saati: 08:00-17:00

Adres: Bayramlı mahallesi, Niğde Cd. 50700





2.Ihlara Vadisi:



Volkanik Hasandağı'nın biçimlendirilmesi sonucu oluşmuş vadi. Ihlara Vadisi boyunca ilerleyen Melendiz Çayı, vadinin tabanını oyarak daha büyük bir derinlik kazandırmış.
Oldukça keyifli, doğanın içinde bir gezi yapmak için ideal burası. Benim gibi şehrin tozu dumana kattığı,trafiğin aklınızı kaçırttığı bir noktadan geliyorsanız bol bol oksijeni içinize çekin. :)

4. yüzyıldan itibaren önemli bir manastır merkezi haline gelen Ihlara Vadisi'nde, yapıldığı dönemin resim sanatı özelliklerini barındıran pek çok kilise bulunmakta. Doğal yapısı itibari ile keşişler ve rahipler tarafından çok uygun bir inziva yeri olarak kullanılmış.

Kiliselerde dinin yayılması için İncil'den konular, Hz. İsa ve Hz. Meryem'in hayatından sahneler
anlatılmış.






Ağaçaltı Kilisesi ve Yılanlı Kilise vadinin en önemli kiliseleridir.







Vadinin sonuna geldiğinizde yemek yiyebileceğiniz ya da bir şeyler içebileceğiniz, Çayın yanında bulunan çok sevimli bir lokanta bulunmakta. Burada soluklanarak gezinin geri kalan kısmına devam edebilirsiniz.


Ihlara Vadisi Giriş Ücreti: 10 TL / Müze Karta Ücretsiz.
Ziyaret Saatleri: Nisan- Ekim Yaz Saatleri: 08:00-18:15
                           Kasım-Mart Kış Saatleri: 08:00-17:00











3. Selime Manastırı:


Belkide en mutlu olduğum ve gezmekten en keyif aldığım nokta burası.


Selime Manastırı bölgedeki din adamlarının yetiştirildiği alan olma özelliğiyle biliniyor. Kayaların oyulması tekniği ile birçok kilise yapılmış ve bu oyulan kiliseler Bizans tekniğinin izlerini taşımaktaymış. Kapadokya bölgesinde yaşayan ilk Hristiyanlar, baskıya maruz kaldıkları için burayı büyük bir manastıra çevirmişler. Burada şapaller, kiliseler ve çok amaçlı kaya oyma mekanlar oluşturmuşlar.

Çok fazla girilecek oyuk var. Hepside farklı amaçlar için kullanılmış. Kimi mutfak, kimisi kilise olarak faaliyet göstermiş.

Manastırın manzarası efsane. Ayrıca rehberimizin bize vermiş olduğu bilgiye göre Star Wars filminin yönetmeni burayı gördüğünde filmi burada çekmek istemiş fakat doğal yapıyı bozar diye izin alamamış.Bu manastırın görüntüsünü platolara kurdurmuş.



Turun Fiyatı: 100 TL.

4.GÜN


Ve bu rüya gibi tatilin son günü akşam yine geldiğimiz gibi Kayseri'den uçakla evimize döneceğiz fakat ben buradan hiç ama hiç ayrılmak istemedim. Yazımı okuduğunuzda eminim ki bana hak vereceksiniz. Umarım yine gelirim ve bu güzelliklerin tadını çıkarabilirim.

Uçağımız gece olduğu için bugünü nasıl değerlendirebiliriz diye önceden otel sahibemiz ile konuştuk ve bize Mustafapaşa köyüne minibüs ile gidebileceğimizi söyledi.Bizde kahvaltıdan sonra yollara düştük ve köye ulaştık.



Mustafapaşa'ya bizim katılmadığımız 3. bir tur olan mavi tur ile de gidebilirsiniz. Soğanlı köyüne ve Keklik Manastırına da gidiyor bu tur ama bizim zamanımız az olduğundan kendimiz sadece köye gitmekle yetindik. Aslına bakarsınız köyde Sinasos Kilisesi'nin bulunduğu vadi dışında pek görülmeye değecek bir şey yok. Bir de Asmalı Konak'ın ilk çekildiği konak bulunmakta. Şu an restoran olarak hizmet veriyor.


Yine de zamanınız varsa vadiyi keşfe çıkabilir ve yürüyüş yapabilirsiniz.

Kiliseye Giriş Ücreti: 5 TL. Müze Kart geçmiyor.




*Görüş, soru ve önerilerinizi hiç çekinmeden yorum olarak bana ulaştırabilirsiniz. Mümkün olan en kısa sürede cevaplamaktan mutluluk duyacağım. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

RUMELİ HİSARI VE AŞİYAN MÜZESİ

ROMA GEZİLECEK YERLER

SAFRANBOLU GEZİLECEK YERLER